8 Şubat 2018 tarihinden beri haksız bir şekilde Bolu F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan Muhterem Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin, 28 Eylül 2018 tarihinde ailesi ile yapmış olduğu telefon görüşmesinin ses kaydı yayında.
Tamamını okuyabilirsiniz…
Alo Selamun Aleyküm. Ben Alparslan KUYTUL. Nasılsın iyi misin? Çok şükür. Hamdolsun. Annem de iyi mi? yanında mı?
– Anne nasılsın anne? Selamun aleyküm
– Aleyküm selam oğlum…
– Nasılsın iyi misin Anneciğim?
– Hiç iyi değilim oğlum.
– Ben ne zaman sorsam iyi değilim diyorsun çok şükür de.
– Öleceğim öleceğim..
– Çok şükür de
– Çok şükür olsun
– Allahtan cenneti iste Anne Allahtan cenneti iste artık..
– Hiç halim yok, çok hastayım
– Neyin var üşüttün mü?
– Hastayım her yerim ağrıyor işte hiç kımıldayamıyorum
– Allah iyilik versin Anne..
– Yanıma gelin beni görün öleceğim..
– Nasıl edeyim anneciğim beni bırakmıyorlar ki geleyim senin yanına. Şayet bu dünya da görüşemezsek ahirette inşallah anne..
– Oğlum ama ben çok kötüyüm öleceğim…
– Bu eylül ayında çok korkuyorum… Şu eylül ayı bir bitseydi rahatlardım belki, onun için Annemle konuşmak istedim zaten… Annemle hiç böyle konuşmamıştık şimdiye kadar. Hastayım hastayım der her zaman da… sen anneme iyi bak bide anneme et pişir o sever eti. Küçük küçük yap dişleri yok ya annemin yiyebileceği şekilde hem kırmızı et hem ciğer gibi hepsini küçük yap o şekilde yesin annem. İştahı yerinde de eti sever…
Çocuklar nasıllar? Yaramaz bir şey yok değil mi? Günler nasıl geçiyor bilmiyorum çok hızlı geçiyor hatta günün geçmesini istemiyorum çünkü yapmam gereken bir sürü iş var. Mahkeme dosyaları da çok, onlara çalışmakta lazım çok zamanımı da alıyor hızlı da çalışamıyoruz günün bitmesini istemiyorum ama günler hızlı geçiyor… Necip fazıl demiş ki ‘Allah ızdırabını çektirmediği şeyin nimetini vermez’ Şimdi Allah (a.c) bize burada ızdırap çektiriyor inşallah nimetini verecek onu ümit ediyoruz. Allah elbette müminlere yardım edecek buna söz veriyor Nisa suresinde buyuruyor “Allah kafirlerin lehine müminlerin aleyhine yol vermez” inşallah Allah bizi lehimize yol verecek düşmanlarımızın aleyhine hüküm verecek onu ümit ediyoruz Allahtan ümitliyiz. Adamlar öyle gözleri korkmuş ki aydınlıktan Cemil Meriç’in sözü aklıma geliyor “karanlığa o kadar alışmışsınız ki yıldızlar bile rahatsız ediyor sizi” demiş. Bunlar hiç kimsenin konuşmasını istemiyorlar yaptıkları yanlışlar ortaya çıkmasın bütün dertleri bu yani iyi niyetle konuşanı da kötü niyetle konuşanı da aynı kefeye koyuyorlar önemli olan kimse konuşmasın onlar için önemli olan bu ama tüm arkadaşlarımızda ümitli olmalı bende ümitliyim elhamdülillah ümidini kaybeden geleceğini kaybeder ümitsizlik insanı tembelleştirir, ümit insanı harekete geçiren bir muharriktir bunları unutmamak lazım yani ümitli olan insan canlı olur, dinç olur, hareketli olur, bir şeyler yapar ümidini kaybeden tembelleşir. Allah yok mu oldu ki umutlarımız yok olsun?
Allah madem ki var o halde umudumuz da var. Aslında ümitsizlik çoğunlukla tembellerin ve korkakların sığınağıdır aslında insanlar Allah’ın var olduğunu biliyor Allahtan ümit kesilmeyeceğini biliyor ama ümitsizmiş gibi davranıyor aslında tembellik yapmak istiyor, korkaktır yada aslında ona sığınıyor. Tembelim demiyor, korkağım demiyor ümidim yok diyor aslında bu tembellerin ve korkakların sığınağı yani son olarak da şunu söyleyeyim herkes çevresine umut dağıtmalı etrafına umut dağıtanlar para dağıtanlardan daha değerlidir bunu kimse unutmasın.
Tüm arkadaşlara selam söyle…