11 aydır haksız tutukluluğu devam eden Alparslan Kuytul Hocaefendi, 10 Ocak 2019 tarihinde “Kalemi Kırılmıştır” meselesinde açılan Cumhurbaşkanına hakaret davasından beraat etti.

Alparslan Kuytul Hocaefendi, mahkemenin vermiş olduğu bu karar ile bir iftiradan daha aklanmış oldu.
Yaklaşık 5 yılı aşkın bir süredir buldukları her fırsatta Alpaslan Kuytul Hocaefendi ve kurucusu olduğu Furkan Vakfı hakkında türlü türlü iftiralar atan ve bilhassa 30 Ocak operasyonundan bu yana yalan haberler yapmayı marifet(!) zannedip tetikçiliğe soyunan tüm medya kuruluşları, söz konusu vakfımızın ve hocamızın terör örgütleriyle bağlantısı olmadığını ispatlayan beraat haberlerine karşı, sessizliklerini korumaya devam etmektedirler.
Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin maruz kaldığı iftiralar, ilk olarak konferansların engelleme süreciyle başlamış, bu süreç, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra giderek artmış ve son olarak da 30 Ocak operasyonuyla da dozu hız kazanmıştır.


Ortaya atılan iddialardan biri de “kalemi kırılmıştır” davasında Cumhurbaşkanına hakaret suçlaması olmuştur. 
Söz konusu ‘kalemi kırılmıştır’ iftirası, Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin iyi niyetle yapmış olduğu açıklamanın birkaç saniyenin kesilmesi ile oluşturulup, yaptığı konuşma kırpılarak yanlış anlaşılacak duruma getirildi. Operasyon yapılmadan kısa süre önce de bu iftirayı atan bazı karanlık güçler, her yaptıkları karalama kampanyasının ardından “savcılar neden harekete geçmiyor, neden bir şey yapılmıyor” diyerek talimat verir gibi, kırpılmış yalan haberlerle Alparslan Kuytul Hocaefendi’yi adeta hedef gösterdiler.

Alparslan Kuytul Hocaefendi, 1 Temmuz 2016 tarihinde gündemle alakalı bir soruya verdiği cevapta, Türkiye’nin gidişatını değerlendiren bir açıklama yapmıştı.


“Ben buradan ikaz ediyorum. İnsanlık görevimi yapıyorum. İşleri çoktur, yoğun bir hayat yaşıyorlar, o yüzden belki farkına varamıyor olabilirler. Ben buradan Cumhurbaşkanını da AKP’yi de şu meselede ikaz etmek istiyorum. Elde ettikleri ne kadar şerefleri varsa ellerinden alıyorlar, başörtüsü meselesini bile tekrardan geriye götürebilirler. Bunun manası şudur; Tayyip Erdoğan’ın kalemi kırılmıştır. İşi bitirildiği zaman kimsenin ona acımaması için sevenlerinin kalmaması için, onun elde ettiği şereflerin geri alınması lazım…” Onlara prestij kaybettiriyorlar, ondan sonra da işlerini bitirecekler ve o zaman kimse onlara acımayacak ve sevenleri kalmayacak. Bu sürece girdik, ben buradan söylüyorum. Beni dinlerlerse onların hayrınadır, dinlemezlerse kendileri bilir…” şeklinde iyi niyetli bir ikazda bulunmuştu.

Hükümeti iyi niyetli uyardığı açıklaması, bazı çevreler tarafından kırpılarak sanki darbeyi önceden biliyor ve Cumhurbaşkanına hakaret ediyor gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Savcılık incelemesi sonucunda ilgili konuşmada darbeyi önceden biliyor suçlamasına dair hiçbir kötü niyet olmadığı, suç teşkil etmediği, iyi niyetli bir açıklama olduğu anlaşıldığından dolayı mahkemeye bile gerek görülmedi.


İlgili konuşmanın Cumhurbaşkanına hakaret suçlaması hakkında 10 Ocak 2019 tarihinde görülen davadan da Alparslan Kuytul Hocaefendi beraat etti. 
Cumhurbaşkanlığına hakaret davasından beraat kararının çıkması; hakkımızda hiçbir zaman iyi niyet(!) göstergesi taşımayan ve asılsız isnatsız haberler yapan medya kuruluşlarının, ilkeli habercilik esaslarından ne kadar uzak olduğunu bir kez daha ortaya çıkarmıştır.


Ayrıca Muhterem hocamız 30 senedir her konuda alnımızı ak tutarak, Furkan gönüllülerine tertemiz bir VAKFIN içinde hizmet etme fırsatını sunmuşken, bizlerde Furkan gönüllüleri olarak bir takım iftiracı MEDYANIN adımızı lekelemesine müsaade etmeyecek, hakkımızda gelişen olumlu hadiselerin haberlerini kendimiz yaparak, tüm halkımızı bilgilendirmeye devam edeceğiz.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here