Polis ablukası altına alınan evi hakkında sosyal medyada paylaşım yaparak mağduriyetlerini dile getiren Semra Kuytul Hocahanım ve beraberindeki 9 kişi 27 Ocak 2019’da “Basit Tehdit, Özel Hayata İlişkin Görüntü ve Sesleri İfşa Etmek, Terörle Mücadelede Görev Almış Kişileri Hedef Göstemek” iddialarıyla gözaltına alınmış ve haklarında soruşturma başlatılmıştı.
O soruşturma evrakını inceleyen başsavcılık ise iddia edilen suçlar hakkında kovuşturmaya gerek görmeyerek dosya hakkında takipsizlik kararı verdi.
Olayı inceleyen Cumhuriyet Başsavcılığı, polis ablukasının görüntülerini sosyal medyada paylaşmaları sebebiyle 10 kişinin üzerine atılı “Özel Hayata İlişkin Görüntü ve Sesleri İfşa Etmek” suçlaması hakkında; suçun işlenmesi için, gizli yaşam alanına girilmesi veya başka suretle başkaları tarafından görülmesi mümkün olmayan bir özel yaşam olayının saptanması, kaydedilmesi ve bunun ifşa edilmesi gerekmektedir. Dosyada geçen olayda cadde üzerinde görevini ifa etmekte olan polis memurlarının resmini paylaştıklarının görüldüğü, görüntülerde polis memurlarının özel yaşam alanlarına ilişkin, özel hayatlarına zarar verecek şekilde, ölçülülük ilkesini ihlal edecek mahiyette herhangi bir durumun söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır” denilerek suçun yasal unsurlarının oluşmadığını belirtti.
Diğer suçlama olan “Terörle Mücadelede Görev Almış Kişileri Hedef Göstermek” hakkında ise; “atılı suçun oluşabilmesi için terörle mücadelede görev almış kamu görevlilerinin hüviyetlerinin açıklanmak suretiyle bu kişilerin terör örgütlerine hedef olarak gösterilmelerinin gerektiği ancak paylaşılan fotoğraflarda olay yerinde görevli polislerin toplu olarak göründükleri, herhangi bir polis memurunun özel olarak çekilen bir resminin yapılan paylaşımlar arasında bulunmadığı, trafik polisleri dışında kalan diğer polis memurlarının hangi şubede görev aldıklarının tespitinin paylaşılan fotoğraflardan mümkün olmadığı, hangi terör örgütüne hedef olarak gösterildiğine dair paylaşım içeriklerinde bu yönde herhangi bir ibare ve yazının yer almadığı, bu haliyle şüphelilerin üzerlerine atılı bulunan ‘açıklama ve yayınlama’ suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmaktadır” denilerek KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞI kararına varıldı.
NE OLMUŞTU?
Alparslan Kuytul Hocanın tahliyesinden saatler sonra tekrar tutuklanmasıyla evinin önü üç gün boyunca geceli gündüzlü yoğun polis ablukası altında tutulmuştu.
Şehrin merkezi mahallelerinden birinde yaşanan polis ablukası ise hem apartman sakinlerinin hayatını olumsuz etkilemiş hem de mahallelinin endişelenmesine sebebiyet vermişti.
25 Ocak’ta, Alparslan Kuytul Hocanın yeniden tutuklanmasından sonra evinin önünde geceli gündüzlü süren polis ablukasına tepki gösteren Semra Kuytul ise tüm mahalleye eziyete dönüşen ablukaya tepki vermiş, komşularının mağduriyetini dile getirmiş, yine tepkisel amaçlı olarak telefonuyla polis tedbirini görüntülemek istediği esnada gözaltına alınmıştı. O anda ne olduğunu bile anlayamayan fakat sadece Semra Kuytul’un yanında olduğu için gözaltına alınan 10 kişi ile birlikte yaklaşık 7 saat sonra serbest bırakılmışlardı.
Ayrıca Semra Kuytul’un bu tepkisi ve gözaltına alınması üzerine aynı günün gecesinde, 3 gün süren yoğun polis tedbirinin kaldırıldığı görülmüştü.
İşte Alparslan Hocanın evinin önünde üç gün boyunca devam eden polis ablukasına ait görüntüler;